Ahi Birliklerinin Çözülüşleri

  • Yazının Tarihi: 21 Aralık 2010
  • Bu Yazıyı Sosyal Medyada Paylaş:
  • Googleda Paylaş
  • Twitterda Paylaş
  • Facebookta Paylaş
Ahi Birliklerin Çözülüşü

 

  
 
Ahi birliklerince geliştiren üretim organizasyonu aynı zamanda bir takım bozucu etkilerle karşı karşıya kalmıştır. Ahi birlikleri XVII. Yüzyıldan itibaren yavaş yavaş çözülmeye başlamaktadır. Bu çözülmenin çeşitli nedenlerini iç ve dış olmak üzere iki grupta toplayabiliriz.

Dış nedenlerin başında gelişen batı sanayisinin Anadolu pazarlarını işgali gelmektedir. Bu dönemde ortaya çıkan merkantilizme bağlı sermaye hareketi Batıda kısa zamanda üretimin gelişmesine yol açmıştır. Dışardan daha çok hammadde almak ve dışarıya mümkün olduğu kadar mamul madde satmak olarak özetleyebileceğimiz merkantil politikadan dolayı batı Avrupa sanayii, çeşitli pazarlara ve bu arada Anadolu’ya yönelmektedir. Bu durum karşısında Osmanlı Devletinin bir takım engelleyici tedbirler almak yerine, yabancı tüccarlara kapitülasyon adı altında imtiyazlar tanıması ve giderek bu imtiyazları genişletmesi Ahi birliklerinin çözülüşünü hazırlayan nedenlerin en önemlisi sayılabilir.

Ahi birliklerinin çözülüşünü hazırlayan iç nedenlere gelince; yerli üretimin batı sanayii karşısında gerilemeye başladığı dönemlerde ortaya çıkan kargaşalıktan yararlanmak amacıyla, sanayi alanına bazı katılmalar olmuştur. XVI. Yüzyılın sonlarından itibaren esnaf arasına Osmanlı toplum yapısı içerisindeki yerleri bakımından biri esnafın üstünde, diğeri de dışında bulunan zümrelerden olmak üzere iki ayrı grup katılmaktadır. Bu gruplardan ilki müteşebbis-sermayedar sınıf, ikincisi de köyden şehre göçenlerle bu alan ordudan katılanları içine almaktadır.

Müteşebbis-sermayedar sınıfın sanayi alanına yönelmesi ile Ahi birliklerinde sermaye emek bütünlüğü parçalanmıştır. İhtiyaçların fonksiyonu durumunda olan üretim ticaretin fonksiyonu haline gelmektedir. Bir malın mümkün olduğu kadar ucuza yapılıp, yine mümkün olduğu kadar pahalıya satılması amacına bağlı bu müteşebbis sermayedar zümrenin üretim sürecine katılmasıyla Ahi birlikleri organizasyonu temelinde değişmektedir. Bu değişmeye bağlı olarak imalatın belli standartlara uygunluğu kuralı, maliyetin asgariye indirilmesi kuralına; eşyanın narh fiyatlarına göre satılması kuralı ise satışta en yüksek karın elde edilmesi kuralına yerlerini bırakır. Ticaret ve sanayi alanına dışardan katılmak suretiyle Ahi birliklerinin çözülmesini sağlayan ikinci grup ise köylülerle askerlerden oluşmaktadır. Üretim ve üretici arasına girmiş olan sermayeci sınıflar, bu köylü gruplarını kullanmıştır. XVI. Yüzyıldan itibaren savaş gelirlerinin kesilmesi çeşitli rant kaynaklarının verimsiz hale gelmesi ve batının merkantilist ekonomi politikası sonucu  Osmanlı ülkesi içersinde para değerinin devamlı olarak düşmesi gibi nedenler Ahiliğin çözülüşünü etkilemiştir.

Üretim organizasyonu ile ilgili geleneksel kuralların çiğnenmesi, varlığı bu kurallara dayanan Ahi birliklerinin fonksiyonlarını kaybederek çözülmesine sebep olmaktadır. Ahi ahlakıyla, ne de bu bu ahlaka bağlı olarak geliştirilen geleneksel üretim organizasyonu ile uzaktan yakından hiçbir ilişkisi yoktur. Bu kıymet alçalışı içinde Meşrutiyete kadar İstanbul’da , özellikle “peştamalcılar” esnafı arasında yaşatılmaya çalışılan Ahi geleneği Meşrutiyetten sonra bütünüyle kaybolmaktadır. Cumhuriyetten sonra çıkarılan tekke ve zaviyeleri yasaklayan kanun ise bu birliklerin son kalıntılarını da  silip süpürmüştür.

kaynak : izmem.com

Anahtar Kelime:

Bir Yorum Yazın